Menzil Cemaatinde Miras Kavgası Devam Ediyor
Menzil cemaati içerisinde yaşanan miras kavgasında yeni bir gelişme yaşandı. Çorum Külliyesi adlı dergâh binası, kardeşler arasındaki mahkeme sürecinin merkezine oturdu.
Dava sürecinde, Saki Elhüseyni taraftarları binanın sahibinin tüm Müslümanlara ait olduğunu iddia ederken, özel mülkiyet hakkını kabul etmediklerini savundular. Diğer tarafta yer alan Mübarek ve Fettah Elhüseyni ise 1924 Anayasası’ndaki “677 sayılı Devrim Kanunu” nu hatırlatarak karşı tarafın savunmasının geçersiz olduğunu öne sürdüler.
Saki Elhüseyni, kardeşlerinin Avrupa’daki şirketler aracılığıyla oluşturduğu ağın detaylarını anlatarak, toplanan paraların nereye harcandığının devlet tarafından araştırılması gerektiğini ifade etti.
Menzil cemaati içindeki miras kavgası, taşlı sopalı kavgaya dönüşmeden devam ediyor. Kardeşler, dergâh olarak kullanılan binaların paylaşımı konusunda anlaşmazlık yaşayınca, mahkemelik oldular.
Çorum Külliye Binası İçin Boşaltma Davası Açıldı
Yaşanan davalardan biri, Menzil cemaatinin Çorum’daki külliye binasında devam ediyor. Cumhuriyet’in haberine göre, dergâhtaki cemaat üyeleri Saki Elhüseyni’ne bağlıyken, diğer kardeşlerin ortak olduğu “Erol İnşaat Taahhüt Taşımacılık Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi” tarafından bu binaya karşı dava açıldı.
Erol İnşaat, binanın kendilerine ait olduğunu iddia ederek boşaltılmasını talep etti ve dava süreci halen devam etmektedir.
Farklı Şirketler Arasındaki İcra Hikayesi
Dava dosyası, biri “Çorum Semerkand Gönülleri Derneği”ne diğeri de “MNG Organizasyon Hayvancılık Gıda Tekstil Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi”ne karşı açılan olmak üzere iki farklı dosyanın birleştirilmesinden oluşuyor.
MNG Organizasyon’un, Mübarek ve Fettah Elhüseyni kardeşlerle bağlantılı olduğu belirtilirken, binanın önce Erol Firması tarafından bu şirkete kiralandığı ancak kira ödemelerinin yapılmaması nedeniyle Erol İnşaat tarafından dava edildiği öne sürüldü.
Duruşmada dikkat çeken ifadelerin kullanıldığı belirtilirken, davalı tarafın taşınmazın bir vakıf binası olduğunu ve sadece ibadet ve sohbet için kullandıklarını savunduğu aktarıldı.